21 Ağustos 2019 Çarşamba

Mekanlarda: Yol



    Yol karanlık, otobüsün içi uyku kokuyor. Bense akıp giden ormanları izliyorum. Üstüne sis inmiş ağaçları, horlayan bulutları ve süzülen tüm su damlalarını... Soğuk bir his var içimde. Oysa adalara vuran sıcak dalgalar, dilini bilmediğim binbir esinti içimi ısıtabilir. Ama ben ısınamıyorum. Uykuyu yitireli epey gün oldu. Gerçi kestiremedim ne zaman koparıldığımızı.

    Hiddetliyim. Başımıza gelenlere değil. Ön koltuktaki kadına. Saatlerdir bir adamla konuşuyor. İkinci bahar denilen o heyecan kadıncağızın tüm haleti ruhiyesini ters düz etmiş. Orta yaşlı biri. Aşık ve yalnız aslında ki bir insan tek şansını bir başkası görmezse böyle bir hezeyana düşmez. Bizim bile genç tutkunluğumuzda bir amaç, Tanrısal ve akla uygun bir ağırlık vardı. Ama bu değil beni çıldırtan. Bu insan demeye bin şahit ama aşık olmasıyla azıcık da olsa merhametine mashar olmuş kişi, muavine hakaret edercesine kötü davranan bir zattır ki görgüsüzlüğünü araca bindiğinde bendeniz günahkara ve diğer yolculara uzata uzata sergilemiştir. Lakin yalnızlıktan hayatın yordamını öğrenmiş bu kadın aşığına öyle mi? Bir fotoğraf yollamakta, sanırsınız melek düşmüş kendini bir zavallıya lütfediyor. Sanma ki acıdan kafayı sıyırıp insan gözetliyorum. Hayır, bu bana bıraktığın bir illettir. İnsanları içercesine analiz edip süzmeden bırakmıyorum ki bu aslında senin hayatında sevmediğim bir insanın değişik bir özelliğinin bende tezahürü olarak kalacaktır.

  İşte bu hanımımız, böyle ikiyüzlüyken bu kadar, nasıl da mutlu yaşıyor? Halbuki ben bendim. Ben benim ve ben olacağım şey olacağım. Yine de tüm dürüstlüğüme rağmen doğduğum şehirden kaçıyorum. Demek kader beni ikiyüzlü olmadığım için cezalandırıyor. Samos sürgünü, birkaç satır ve hikaye senden arınmış olsun diye defterlerim... Yazmamam gerekliydi. Belki hala gerekiyor ve ben sana anlatır gibi yazmaya devam ediyorum . Ne çıngınlık ne saçma şey bu yaşadıklarım.

  Yazdıklarımı hissediliyor mu zamanın bir yerinden? Çok çabuk eksildim göğsünde gezindiğim ormanlarından ve derin uykulardan. Çok eksildim. Böylece yine teklikle gümbürdediğim mekanlardayım. Kaçışlar, yollar ve esintiler...