7 Şubat 2024 Çarşamba

Rüzgar ve Yağmur

 

 Rüzgar kılıcını hınçla çekmiş, en büyük yarasını almadan önce savsak bir hırsla saldıran o genç savaşçı gibi… Halbuki ben, tüm bu kuvvetler içinde kendini sessizce süzülmeye bırakmış bir küçük toz tanesiyim. Karanlık tünelleri, ıslak yolları ve kokusu genzi yakan o sokakları geçtim. Ve şimdi, rüzgarla beraber o savaşçının ruhunda ve zamanında tekrardan yolculuk ediyorum.

  Yağmurun gökten inişine bu cesur savaşçının omzunda şahit olmam gerekmez. Yağmurlar zerrelerimde saatlerini ve yükseldikleri yerlerdeki insanların anılarını sakladılar. Böylece vakur bir anlayışla aktım hayatlarından. Onları en çok neyin hasta ettiğini öğrendim.

 Eğer şimdi bu genç vücut, kılıcı sıkı sıkı kavramış beden dikilirse en şeytani yüzlerin önüne ve bilinçsizce parçalarsa gerilen o güven perdesini, ben geçmişimi izler gibi onu izliyor olacağım. Değiştirilemez ve pişmanlığı duyulamaz o geçmişi… Ve tüm o yağmurların, yas tutan insanların seslerini bindireceğim omuzlarına. Süzülmeyi ve yitmiş zamanlara bakmayı zorlayıcı bir bilgelikle öğrenebilsin diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.