Cesaret, benim duvarın arkasından gözlediğim.
Gitmelere güç bulamadığım anların yegane yokluğu, cesaret.
Gömüldüğüm yatağın ucunda korkaklığım
Kazınan açlığıma rağmen tek yokluk sınandığım, cesaret.
Bir duvarından arada kalmışlıkların
Atlayıp yokluğa dönüşmeyi arzular zihnim.
Fakat yeterince kaosla beslenmemişse yüreği faninin,
Cesaretle ölmek bir sonuç değil,
Ölmeyi arzulayarak yaşamak cesaretsiz esaret.
Esaret, beni yeltenemediğim tüm adımların ardında yoklayan.
Kavruluyorum zehirlerken zehirlendiğim bir esirlikte.
Cesaretini bulamıyorum özürler dilemeye ve affetmeye.
Kapının sonunu görüp gidemiyorum.
Gitmeyişlerimle ölüyor sevişen ruhu erkeğin,
Elem korkaklıkla hezeyanların ucunda bekliyorum.
.