23 Ağustos 2022 Salı

Notlar 3: Uyku

 

  İfade etme konusunda tıkanmış gibiyim. Bu esintili akşamda tuhaf bir can sıkıntısı oturuyor masamda. Kısık bir sesle çalan müzik beni daha da çekiyor bu bıkkınlığa. Nerede olmak istediğimi bilmiyorum. Konuşmak istemiyorum. Ama anlatmam gerekiyormuş gibi de hissediyorum. Beklendiği üzere, aslında ortamı şenlendirmek için, otomasyon, işçi ücretleri, eşitsizlik vb. kelimeler kullanabilirim elbette. Fakat ona bile mecalim yok. Gündemime, “Kışın kendimi mi yakıp ısınacağım?”, sorusu eklendi zaten. 

  Uyku problemim yeniden hortladı. Üç gündür doğru düzgün uyumadım. İş yerinden eve kadar yaptığım, aslında şehri baştan uca aştığım, yürüyüşler beni yorgun düşürse de bedenimi uyutmaya yetmiyor. Uyuyamadıkça daha çok sinirleniyorum. Bu beni, dinlenme yetisi olan insanlardan nefret etmeye zorluyor. Örneğin, bugün üniversitenin önünden geçerken bankın birine uzanmış genç bir adam gördüm. Büyük bir huzurla kapatmıştı gözlerini. Öyle hasetlendim, öyle istedim ki yaşadığı huzuru, onu oracıkta  dövecektim. 

 Kısa boylu, etine dolgun bir kadın tarafından beş dakika uyukladığınız için dayak yediğinizi hayal edin.  Düşündükçe gülüyorum. Kavga etme konusundaki yetersizliğimi ve donuk yüz ifademi hesaba katarsak dövülen kişi tarafından bile eğlenceli sayılabilecek bir aktivite aslında. 

   

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.