27 Ekim 2022 Perşembe

Mektup

 

 Ve yabancı karanlıkta yürümeye devam etmiş. Sokak lambaları eskisinden kısık, insanlar cıvıl cıvıl sokaktaymış. Sakin bir müziğin çaldığı, duvarları ahşapla çevrelenmiş kahveciye girdiğinde yabancı, çoktan yorgun ve susuzmuş.

  Kahvecinin en uzak köşesine, kimsenin kolay kolay görmediği bir yere yerleşmiş. Elinde kirli, uzun süredir beklediği için dışı sararmış bir mektup varmış. 

 Yabancı zarfı büyük bir sabırla açmış. Yüzünde anılara hürmet eden bir hal varmış. Zarfın içinden kırmızı renkli bir kağıt çıkarmış. Kağıdın üzerinde oldukça muntazam bir el yazısıyla bir tek cümle yazılıymış. Yabancı cümleyi hızla okumuş. Yüzünde hüzünden uzak, beklediğini almış bir kişinin ifadesi varmış. 

 Mektubu kahvecinin masasına bırakmış. Üstünde dumanı tüten, kibar bir kadın garsonun getirdiği kahveyi içmeden masadan kalkmış. Ve kahveciden çıkmış. Mektubun üzerinde, “Hiç deneyimlemediğin, ihtiyacın olan o şeyin karşılığını elbette ödemeliydin”, yazılıymuş.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.