28 Aralık 2022 Çarşamba

Kafedeki Adam

 

 Kahvenin boğazı ısıtan sımsıcak dokusu, yükselen kahkahalar ve konuşmaların arasında kendisini bulmasına sebep oldu. Birçok yaşlının sıklıkla uğradığı, Münih’in göbeğinde bir mekandı burası. Bu yüzden o, içeri girdiğinde sorgulayıcı gözlerle karşılanıyor, sonrasında çizgili yüzler ona içten gülümsemeler dağıtıyordu. Seksen iki yaşına yeni basmış, kibar ses tonuyla insanı büyüleyen bir hanımefendi ile de tam burada tanışmış, dost olmuştu. 

 O gün çok yakın bir arkadaşının dans dersini izlemeye gidiyordu. Her zaman olduğu gibi bütün yolu yürümüş, yorulan bedenini dinlendirmek için bu kafeye girmişti. Kahvesini yudumlarken geçmişi bir sünger gibi çekmiş bu yüzleri izlemek istiyordu. Hiç yaşlanmayacakmış gibi izlemek…

  Hastalığı yüzünden titreyen küçük elleriyle kocaman kahve bardağını boğazını ısıtabilmek için kaldırdığında hemen karşısında oturan genç adamı fark etti.  Genç adam büyük bir telaş ve kaygı içinde kendi kendine konuşuyordu. 

 Onu görenin sadece kendisi olduğuna şaşırdı. Çünkü meraklı yaşlı kalabalığının ilgisini çekmiş gibi görünmüyordu. Böylece onu izlemeye karar verdi. 

  Genç, çok hararetli bir şekilde boşluğa bir şeyler anlatıyordu. Aslında daha çok, kendisini savunuyor, hayalinde karşısında oturan kişiyi ikna etmeye çalışıyor gibi görünüyordu. Dakikalarca onu izledi. Adama acımıyor, aksine hayalinde konuştuğu kişinin nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyordu. 

 Bir an saatine bakmayı akıl etti. Geç kalmıştı. Telaşla ayağa kalktı. Kapıya doğru hızla yürürken genç adamın konuştuğu kişinin kim olduğunu duymuş ve neden bu kafede buluştuklarını anlamış oldu. Adam, annesiyle konuşuyordu. Böylece yokluğunda bile insanı yargılayıp delirtebilecek bu hezeyanın izini açık bir şekilde görmüş oldu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.