10 Mayıs 2023 Çarşamba

Yolda Biri

 

 Masmavi sisin kucağında, korkuları, savaşları ve hayal kırıklıklarıyla yürüyordu. Upuzun saçları, soğukta ter içinde kalmış alnına yapışmıştı. Lakin üstüne kar düşmüş asfaltta ayakkabısız, çorapsız yürüyen ayakları donmak üzere ve yaralanmıştı. 

 Bitişler, başlangıçlar onu artık korkutmuyordu. Kendine dair sorguları onu yolun bu raddesine; tepeler, ovalar boyu takip etmişti. Yine de bu sorgular onun ilerleyişini durdurmamıştı. Durduramazdı. Çünkü bu yolların ardında onu nefes aldığı anda bırakan bir güneş, bir yaz esintisi vardı.

 Geride kalanları, onu geride bırakanları yargılamıyordu. Kendini acıtmayı bıraktığı gibi içinde yarattığı kişileri de yaralamamayı öğrenmişti. Anlıyordu koşulları, duygusal açmazları, yıkılmaz bariyerleri ve özgüvensizlikleri. Bu hallerin hepsi onda da vücut bulmuştu ve ara sıra buluyordu. Hayat kendini veya bir başkasına kırmak için çok kısa, sevmek ve saygıyla anmak, şiirler yazmak için dolu dolu ve uzundu. Gözlerini ıslatan, verdikleri ilham ve gösterdikleri dostluk için minnettarlık duyduğu insanları düşündükçe gülümsüyor, göğe asılı, üstünde gözyaşlarının donduğu çiçekleri selamlıyordu. 

 Alınan tüm yaralara, yamaçlardan yuvarlanmalara ve açlığa rağmen bu yol tutkuyla yürünüyordu. Ve bu yürüyüşün ismi de, varlığı da hiç kimsenin sahip olamayacağı bir güçtü. Titreyen bacaklarını, cızırdayan sesini, yorgun gözlerini güçlü buluyordu. Kalbinde binlerce atlı savaşçıyı taşıyan küçük bir kız çocuğu gibiydi bedeni. Yağmurlarda şarkı söylüyor, güneşte ısınıyor ve fırtınalarda kendini serbest bırakıyordu.

 Hastalıklı boynundan akan yaşları silip dedi, “Nedir benim vazifem?”. Elleri gülümsedi bu deyişe. Gözleri gülümsedi. 

 “Kendimle gurur duyuyorum!”

 Şimdi hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Uykusuzdu. Şefkatten uzaktaydı. Belki o şefkati hiç bulamamıştı. Ama kendisi vardı yanında. Çekik gözleri, kalkık burnu, geniş kalçaları, sonu gelmez arzuları, küçücük elleri ve sesli kahkahası vardı. 

 “Kutlamalı bu bitişi! Minnettarım herkese. Başlangıçlar kutlanmalı!”, dedi ve yürümeye devam etti. Yürümeye devam etti kendiyle. Üstüne yağan taşlara, yüzüne tüküren düşüncelere ve kendisiyle yaptığı derin hesaplaşmalara rağmen yürümeye devam etti yolu bitene kadar. Yürüdü yolun vadesi dolana kadar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.